‘’Özgürlüğün de Eşitliğin de Adaletin de Kaynağı Ulusal Egemenliktir’’.
Günümüzde bazı durumlarda borçlu olan bir kimse ya da bir şirket borçlarını her ne kadar iyiniyetli olarak ödemek istese de madden bunu gerçekleştiremez. Bu duruma bazen bir kriz bazen bir felaket bazen ise ekonomik gelişmeler sebebiyet verebilir. Borçlu kişi tüm malvarlığı ile borçlarını ödemek istese dahi ekonomik geleceği sona erebileceği gibi bazı alacaklılar açısından alacakların karşılıksız kalması tehlikesi de oluşabilecektir.
İşte bu tür durumlarda hem borçlunun hem de alacaklının mağduriyetleri göz önünde bulundurularak kanun koyucu tarafından bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile borçlunun alacaklılar ile bir anlaşma yapması ve bu anlaşma neticesinde borçlarının belirli bir kısmını ödeyerek borçtan kurtulmasının yolu açılmıştır. Anlaşmanın en önemli noktalarından biri de her iki tarafın da mağdur edilmeden alacakların yapılandırılması ve borçluya borcunu ödeyecek şekilde varlığını sürdürme imkanının tanınmasıdır.
Konkordato, borçlunun alacaklılara yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukta alacaklı tarafından kabul edilmesi ve yetkili makam tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlarını belirlenen zaman dilimi içerisinde, belirlenen şartlarla ödemesini mümkün kılan bir uygulama olarak tanımlanabilecektir. Bu müessese borçlunun borçlarını yeniden yapılandırmasını ve bunun sonucunda İFLASIN ÖNLENMESİNİ amaçlar.
Konkordato mühleti talep eden herkese verilmemektedir. İşlerinde doğruluk ile hareket edip özen yükümlülüğünü ihmal etmeyen ama buna rağmen borçlarını ödemekte zorluk yaşayan kişiler için konkordato mühleti (geçici mühlet) verilebilecektir.
Geçici mühletin amacı ise, bu süre zarfında borçlunun rahat bir biçimde ödeme planı yapabilmesi, kendisine karşı icra takibi yapılacağı korkusundan uzak bir şekilde alacaklılar ile konkordato yapabilmesinin sağlanmasıdır.
Konkordato talebini inceleyen mahkeme öncelikle borçlunun borcunu yerine getirmesine engel olan sebepleri, gelir ve giderleri inceler. Ardından borçlunun konkordato talebinin yerinde bir talep olup olmadığı inceleme konusu olacaktır. Yani borçlu konkordato ile ödeme kabiliyeti kazanarak alacaklılara olan borçlarını ödeyebilecek midir? Borçlunun ödeme kabiliyetini kazanacağı kanaatine varılması konkordatonun ilk şartıdır.
Konkordato talep eden borçlunun öncelikli olarak iyiniyetli, dürüst olması gerekir. Yani bu talepte amaç alacaklıları zarara uğratmak değil gerçekten borçları ödeme isteği olmalıdır. Kanun koyucu bu koşulu “projenin alacaklılara zarar verme kastından ari olması” cümlesi ile açıkça belirtmiştir.
Konkordatonun kabulü için “alacaklı” ve “alacak” çoğunluğu olmak üzere iki farklı çoğunluk aranır.
Konkordatonun kabulü için, kaydedilmiş alacakların yarısını aşan sayıda alacaklının kabul oyu vermiş olması ve kabul eden alacaklıların da kaydedilmiş olan alacakların üçte ikisini aşan alacağa sahip olmaları kanunen şarttır.
“Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder.”