‘’Özgürlüğün de Eşitliğin de Adaletin de Kaynağı Ulusal Egemenliktir’’.
Herhangi bir erkekle arasında soy bağı bulunmayan çocukla tanıma yolu ile soy bağı kurulabilecektir. Ancak bir erkek ile arasında soy bağı ilişkisi bulunan çocuğun başka bir erkek tarafından tanınması mümkün değildir.
Bu durumda soy bağının reddi ve babalık davalarının açılması gerekir. Soy bağının reddi ve babalık davaları aynı dosyada görülmesi mümkün olmayan davalar olduğundan ayrı ayrı açılmaları gerekmektedir.
Soy bağının reddi ve babalık davalarından bahsetmeden öne babalık karinesini anlatmakta fayda görüyoruz. Babalık karinesi Medeni Kanunumuzun 285. Maddesinde düzenleme bulmuştur.
Koca açacağı soy bağının reddi davasında babalık karinesini çürütmek zorundadır.
Soy bağının reddi davası açılması belirli sürelere bağlanmıştır. Bu süreler kanunda düzenlenmiş hak düşürücü süreler olup, sürelerin geçmesi ile birlikte dava açma hakkı ortadan kalkacaktır. Bu sebeple soy bağının reddi davası açılmadan önce hak düşürücü süreler mutlaka kontrol edilmelidir.
Çocuk ile baba arasındaki soy bağının belirlenmesini ana ve çocuk yolu ile talep edebileceklerdir. Açılacak olan bu davada davacı taraf anne ve çocukken davalı taraf baba olacaktır. Ancak baba ölmüş ise bu durumda açılacak davada davalılar babanın mirasçıları olacaktır.
Babalık davası çocuğun doğumundan önce açılabileceği gibi doğumdan sonra açılması da mümkündür. Annenin dava açma hakkı doğumdan başlayarak 1 yıl geçmekle düşecektir. Kanunda düzenlenmiş olan bu süre hak düşürücü süredir.
Çocuk ile başka bir erkek arasında soy bağı kurulmuşsa babalık davası açma hakkı bu ilişkinin ortadan kalktığı tarih itibari ile işlemeye başlayacaktır.
Ancak bazı durumlarda 1 yıllık süre geçmiş olmasına rağmen dava açılamamış olabilir. Eğer gecikmeyi haklı kılan bir sebep mevcutsa sebebin ortadan kalkmasından itibaren bir ay içerisinde dava açılabilir.
Anne babalık davası ile birlikte ya da babalık davasından ayrı olarak baba ve mirasçılarından birtakım giderlerin karşılanmasını da talep edebilecektir. Bu giderler;
Çocuk ölü doğmuş olsa dahi hakim bu giderlerin baba ya da mirasçıları tarafından karşılanmasına karar verebilir.
Üçüncü kişiler ya da sosyal güvenlik kuruluşlarınca gebelik ve doğum döneminde anneye yapılmış bir ödeme bulunuyorsa bu ödemeler hakkaniyet gereğince babanın ödeyeceği tazminattan indirilecektir.