‘’Özgürlüğün de Eşitliğin de Adaletin de Kaynağı Ulusal Egemenliktir’’.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen ıslah müessesi hukukumuzda dava taraflarından birisinin yapmış olduğu usuli bir işlemi kısmen veyahut tamamen düzeltmesi işlemidir.
Hukuk davalarında tarafların iddia ve savunmalarını genişletmeleri oldukça sıkı şekil şartlarına bağlıdır. Taraflardan birisi yargılama esnasında iddia ve savunmalarını genişletmek ister ise bu durum karşı tarafın onaylamasına bağlıdır. Ancak bu icazetin istisnası olarak Kanunda ıslah müessesi düzenlenmiştir.
Taraflardan birisi ıslah yolu ile iddia ve savunmalarını karşı tarafın onayı bulunmaksızın değiştirebilecek ve genişletebilecektir. Ancak ıslah işlemi taraflarca dava süresince sadece bir kez yapılabilecektir. Bu nedenle taraflarca çok avantajlı olabilecek bu fırsatın dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taraflar ıslah yolu ile her tür işlemi gerçekleştiremezler. Örneğin yargılama sırasında ıslah yolu ile davanın miktarı, konusu, sebebi, türü değiştirilebileceği gibi dava tarafları değiştirilemeyecektir.
Islah işlemi tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilecektir. Islah işleminin yapılması ile birlikte bu işleme kadar yapılan usuli işlem yapılmamış sayılacaktır. Fakat bilirkişi raporları, keşif tutanakları, ikrar, tanık ifadeleri, yemin teklifi reddi ya da iadesi yapılmamış sayılacak işlemler arasında değildir.
Davasını tamamen ıslah eden tarafın 1 haftalık kesin süre içerisinde yeni dava dilekçesini yargılama dosyasına kazandırması gerekmektedir. Davanın kısmen ıslah edilmesi halinde ise tarafa ıslah ettiği usuli işlemi yapması için 1 haftalık süre verilecektir. Islah beyanında bulunan tarafın bu süreler içinde işlem yapmaması halinde tamamen ıslahta ıslah hakkı kullanılmış sayılır ancak ıslah yapılmamış gibi davaya devam edilir. Kısmi ıslahta ise ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilecektir.