‘’Özgürlüğün de Eşitliğin de Adaletin de Kaynağı Ulusal Egemenliktir’’.
Geçersiz sebeple yapılan iş akdi fesihlerinin sonuçları İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. İşe iade davası, işçi tarafından açılmaktadır. Şayet işçi iş akdinin feshinin geçerli bir sebebe dayanmadığını düşünüyor ise iş güvencesinden faydalanarak işe iade davası açabilecektir. İşe iade talebi feshin geçersizliği nedeniyle kabul edilirse işçinin işe iadesine karar verilecektir. Geçersiz sebeple yapılan iş akdi fesihlerinin sonuçları İş Kanunu’nda düzenlenmiştir.
İş Kanunu’nda işe iade davası açmada hak düşürücü süreler öngörülmüştür. Bu süre 30 gün olarak belirlenmiştir. İş akdi feshi konusunda dair açıklama işçiye ulaştıktan sonra, işçi 30 gün içerisinde işe iade davası açmaz ise feshi kabul etmiş sayılacaktır.
Kanun, işverenin iş akdini feshedebilmesini yazılı usule bağlamıştır. Bu nedenle yazılı bir şekilde feshedilmeyen iş akdi geçerliliğini koruyacaktır. Bu durumda geçerli bir fesihten söz edilemeyeceği için işe iade davası açmaya da gerek olmayacaktır. Ancak işçinin sigorta çıkışı yapılarak ya da iş başı yaptırılmayarak eylemli şekilde akti fesih edilmişse işçi bu davayı açma şartını kazanmış olacaktır.
İşe iade davası İş Mahkemelerinde görülmektedir. Bunun aksine yapılmış sözleşmeler ise geçerli kabul edilmeyecektir. Şayet ikamet edilen ve iş sözleşmesinin yapıldığı yerde nüfus sebebi ile İş Mahkemesi kurulmamış ise bu durumda Asliye Hukuk Mahkemeleri bu davalara İş Mahkemesi sıfatı ile bakmaktadır. 01/01/2018 tarihinden itibaren, işe iade davası açabilmek için öncelikle arabulucuya başvurulması olması zorunlu hale getirilmiştir. Bu zorunluluk İş Kanunu madde 31/1’de açıkça düzenlenmiştir.
Türk Hukuk sisteminde davaların çözümlenmesi ne yazık ki uzun zamanlar alabilmektedir. Bunun yanı sıra iş akdi feshedilmiş işçi bu dönemde yaşamını idame ettirebilmek için bir gelire muhtaçtır. Bu nedenle işe iade davasının devamı süresince işçinin herhangi bir işte çalışmamasını beklemek işçiye telafisi zor zararlar yaşatacaktır. Böyle bir beklentinin hukuken izahı bulunmamakla beraber aynı zamanda mantık dışı da olacaktır.Kanunda bu durum ile alakalı açık bir düzenleme olmamakla birlikte Yargıtay Kararları ve hakim hukuk doktrininde bu süreçte işçinin başka bir işte çalışmasının işe iade davasını etkilemeyeceği görüşü hakimdir. Ancak işçinin başka bir işte çalışmasının sonucu olarak kararla birlikte hükmedilecek olan tazminatın miktarının değişeceği de söylenebilecektir.