‘’Özgürlüğün de Eşitliğin de Adaletin de Kaynağı Ulusal Egemenliktir’’.
Nispi kelimesi nispeten kelimesinden türetilmiş Arapça kökenli bir sözcüktür. Günlük hayatımızda, sosyal medyada ya da televizyonda karşımız çıkar. En çok da hukuk metinlerinde göze çarpan bir kelimedir. Bir durumun diğerine olan kıyasını ortaya koymak için kullanılır. Nispi kelimesi karşıtına karşı oraya konulabileceği gibi önceki ya da sonraki hallerine karşı kendisine karşı da kullanılabilir. Nispi kelimesi TDK kaynaklarına göre göreceli anlamına da gelir. Göreceli anlamı nispeten anlamında farklı olarak kıyaslamadan çok bakış açısı kavramı katar. Ancak biz burada hukuken nispi kavramını ve nispi hak kavramını ele alçağız.
Hukukta, kesin kelimelerden ziyade mutlak terimi ön plandadır. Nispi ise mutlak değil demektir. Mülkiyet hakları, kişilik hakları, kişisel hakları, siyasi haklar, sosyal ve ekonomik haklar herkesin saygı duyması gereken haklardır. Diğer bir deyişle, herkes ve tabii ki devlet, kişinin evine, bedenine ve özgürlüğüne müdahale etmeme yükümlülüğü altındadır. Ancak bir kişi ile satış sözleşmesi yaptığınızda, satın aldığınız malı teslim etme yükümlülüğü sadece satıcıya aittir. Söz konusu mal/eşya satıcının bir yakınından istenemez. Çünkü talep hakkınız sadece satıcı için geçerlidir. Satıcının yakınının size borcu yok. Yani bir sözleşmeden doğan hak herkese karşı talep edilmemekte, yani mutlak bir hak değil, sadece sözleşmenin karşı tarafına karşı ileri sürülebilecek göreceli bir talep hakkıdır.
Nispi hak kavramında bahsedilen husus ise bu hakkın yalnızca belirli bir kişiye veya belirli kişilere karşı ileri sürülebilecek özel bir hak olmasıdır. Yani bu hak herkese karşı ileri sürülemez. Hak sahibine, diğer kişiden belirli bir şekilde hareket etmesini, yani bir şey verme veya yapma veya yapmama yetkisini verir.