‘’Özgürlüğün de Eşitliğin de Adaletin de Kaynağı Ulusal Egemenliktir’’.
Mirasta pay sahibi olan mirasçılar iki türdür. Miras payları konusunda mirasta mal bölüşümü esnasında miras sahibinin tüm mallarının hakkına sahiptirler ve atanmış mirasçı ve yasal mirasçı olarak iki çeşit mirasçılık şekli bulunmaktadır.
Yasal mirasçılık demek miras sahibinin iradesine bağlı bulunmadan ve miras bırakacak kişinin vefatı ile birlikte doğrudan doğruya yasadan kaynaklanan varis statüsüdür. Bu duruma göre yasal varisler şu kişilerden oluşmaktadır;
Atanış mirasçı ise miras sahibi kişinin kendi özgür iradesi ile mallarının tamamını ya da bir bölümünü bir şahsa bırakmasıyla mirastan hak kazanmış olan kişidir.
Medeni Kanuna göre kan yoluyla akraba olan yasal mirasçıların ne kadar pay alacağı derece sistemine göre belirlenmektedir. Miras payları konusunda kanunda belirlenmiş olan açıklamalara göre hareket edilir.
Miras sahibinin vefatının ardından mirasın bölüşülmesi işleminde üç dereceli bir sistem bulunmaktadır. Mirasta mal bölüşümün de hak sahibi olabilmek için üç dereceden en az birisinde yer almak gerekmektedir. Yasal varisleri tespit edebilmek için oluşturulmuş bu sistemin ana özelikleri şunlardır;
Miras sahibinin mallarından hak alabilecek kişiler miras sahibinin alt soyudur. Altsoy miras sahibi kişinin torunları ya da çocuklarıdır ve bu kişilerden doğan herkesi kapsamaktadır.
Miras sahibinin çocuklar derece başı olarak kabul edilmektedir. Miras payları açısından miras sahibinin tüm çocukları mirastan eşit oranda faydalanabilme hakkına sahiptir.
İlgili Link : Miras Nedir
Eğer bir çocuk evlilik dışı bir ilişkiden dolayı dünyaya gelmişse baba yönünden varis olabilmesi için soy bağının tanınması veyahut yargıç kararı ile soy bağının kurulması gerekmektedir.
Soy bağının kurulabilmesi durumunda evlilik dışı dünyaya gelen çocuk baba yönünden evlilik içi doğan çocuklarla aynı oranda mirastan pay alma hakkına sahip olurlar. Aksi durumlarda mal paylaşımında hak sahibi olamazlar.